Obezite
Obezite
Obezite

Obezitede asıl önemli olan, vücutta bulanan yağ miktarından daha çok yağın vücut içerisindeki dağılımıdır. Erkeklerde daha sık görülen “elma tipi” obezite, vücudun bel, üst karın ve göğüs bölgelerinde toplanmasıdır.

Toplumda Yayılan Tehlike ‘Obezite’

Obezite, son yıllarda özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında ciddi bir biçimde artış gösteren sağlık problemidir. İnsan sağlığının işleyişini bozacak düzeyde vücutta yağ birikmesi ile meydana gelen obezite, kişinin boyuna oranla kilosunun olması gerekenden çok daha fazla olmasıdır. Kızılay Sağlık Genel Cerrahi Bölümü doktorlarımız, obezite ve obezite cerrahisinin ne olduğu, tedavi sürecinin nasıl olacağı, cerrahi işlem sonrası neler yapılacağı gibi birçok soruyu sizler için cevapladı.

Obezite nedir?

Obezite, vücutta yer alan yağ miktarının ciddi oranda artmasından kaynaklanmaktadır. Buna sebep olan temel neden ise alınan enerji miktarının harcanandan fazla olması ve vücutta yağ olarak depolanmasıdır. Obezite, az da olsa hormonal bozukluklarla birlikte görülebilir. Bundan dolayı kilo fazlalığı nedeniyle hastaneye başvuran hasta öncelikle hormonal açıdan değerlendirilir. Hormon bozukluğu olmayan hastalara ise ilk olarak diyet programı hazırlanır ve yaşam tarzı yönünden değerlendirilir. Tespit edilen eksikliklere göre gerekli tedavi yöntemleri uygulanır.  Diyet yöntemiyle başarı sağlanamayan hasta için cerrahi müdahale yoluna başvurulur.

Obezite tipleri nelerdir?

Fazla kilonun sebebiyet verdiği yağlar, kadınlarda ve erkeklerde vücudun farklı bölgelerine yerleşmektedir. Kadınlarda genel olarak vücudun alt kısmında bacak, kalça ve uyluk bölgelerine yerleştikleri için ‘armut tipi’ obezite; erkeklerde ise vücudun üst kısmı olan karın, bel ve göğüs bölgesinde toplandığı için ‘elma tipi’ obezite olarak isimlendirilmektedir.

Bu belirtilere sahipseniz dikkat!

Kişinin obez olup olmadığı vücut kitle indeksine (VKİ) göre hesaplanır ve gruplandırılır. Vücut kitle indeksi ise vücut ağırlığınızın boy ölçünüzün karesine bölünmesi ile elde edilmektedir.

Yetişkinlerde: 

18,5 kg/m2 ve daha düşük değerler: Zayıf

VKİ 18,5 – 24,9 kg/m2: Normal

VKİ 25.0 – 29,9 kg/m²: Kilolu

VKİ 30 – 34,9 kg/m²: Evre 1 Obezite

VKİ 35 – 39,9 kg/m²: Evre 2 Obezite

VKİ >40 kg/m²: Evre 3 Obezite kategorisinde yer almaktadır.

Evre 3 obezite “Morbid Obezite” olarak isimlendirilmektedir. Obeziteye bağlı olarak gelişen hastalıkların en yüksek oranda görüldüğü Morbid Obezite, “ölümcül obezite” olarak da bilinmektedir. Bu grup obezitede tedavi, cerrahi yöntemler kullanılarak yapılmaktadır. Obez kabul edilen kişilerde genel olarak görülen bazı sağlık sorunları da şunlardır:

  • Horlama,
  • Nefes almada güçlük çekme ve çabuk yorulma,
  • Karın ve bel gölgesinde fazla kilo kaynaklı yağlanma,
  • Çabuk ve aşırı terleme,
  • Eklem bölgelerinde sürekli hissedilen ağrılar,
  • Uyumakta güçlüm ve düzensiz uyku,
  • Aşırı tüylenme.

Obezite hastasıysanız potansiyel hastalıklarınız bunlar olabilir

Obezite, vücuda yüklediği fazladan yağların yanında birçok hastalığın potansiyel nedeni olabilir. Bu hastalıkların başlıcaları şunlardır:

Diyabet: Halk arasında ‘şeker hastalığı’ olarak da bilinir. Aşırı derecede artan yağlanma sonucunda vücuttaki hücrelerin insülin hormonuna karşı duyarlılığı azalır, bu durum kişide diyabet hastalığına zemin hazırlamaya sebebiyet verir.

Hipertansiyon: Sinsi bir hastalık olan hipertansiyon, yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Obezite hastalığına sahip olan kişilerde ise görülme sıklığı üç katına kadar çıkabilmektedir. Vücuttaki yağ oranındaki artış ve damarlarda meydana gelen deformasyon, hipertansiyona sebebiyet veren etmenlerin başında gelmektedir.

Felç: Obezitenin sebep olduğu vücuttaki bozulmalar neticesinde uzuvların işlevini yitirmesidir. Damarlarda meydana gelen bozulmalar ve obeziteye bağlı gelişen hipertansiyon tetiklemesi sonucu felç riski ciddi oranda artmaktadır.

Karaciğer yağlanması: Fazla kilolar sonucu meydana gelen aşırı yağlanma, karaciğeri kaplamakta ve hücrelerin işlevini kaybetmesine neden olmaktadır. Önlem alınmadığında organ kaybına kadar gidebilen yağlanma durumu, obezite hastalarında daha ciddi bir boyutta görülmektedir.

Psikolojik sorunlar: Obezite, sağlık yönünden pek çok sorunu yanında getirmesiyle beraber psikolojik olarak da birçok probleme yol açabilmektedir. Dış görünüş açısından kendini beğenmeme sorunu yaşayan obezite hastalarında zamanla depresyon, özgüven yönünden eksik hissetme gibi birçok psikolojik soruna sebebiyet verebilmektedir.

Bunların yanında obezitenin neden olduğu komplikasyon arasında; Uyku apnesi, kalp damar hastalıkları, eklemlerde kireçlenme, astım, kanser hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları gibi hastalıklar da bulunmaktadır.

Obezitede uygulanan tedavi yöntemleri nelerdir?

Obezite, alınan enerjinin harcanan enerjiden daha fazla olmasından dolayı gerçekleştiği için tedavide ilk uygulanan yöntem diyettir. Kişinin sahip olduğu yaşam tarzını da dikkate alarak uygulanan diyet tedavilerinde hastanın daha az kalori alması ve daha fazla enerji harcaması ilkesine dikkat edilir. Hastanın daha fazla enerji harcaması ise kişiye özel egzersiz programları ile sağlanır.

Obezite tedavisinde uygulanan bir diğer yöntem ise cerrahi operasyonlardır. Diyet programlarına göre başarı oranı daha yüksek olan cerrahi operasyonlar, fazla kiloların kalıcı bir şekilde verilmesini sağlamaktadır.

Obezite cerrahisi nedir?

Obezite cerrahisi, genel olarak vücut kitle indeksi (VKİ) 35 ve üzerinde olan hastalarda uygulanan bir yöntemdir. Bu uygulama ile kilo verme süreci daha hızlı işlemekte ve verilen kiloların kalıcılığı bakımından daha güvenli bir tedavi yöntemidir. Kişiye özel olarak uygulanan cerrahi işlemlerde hastanın sahip olduğu yan hastalıklara bakarak gerekli tedavi yöntemleri gerçekleştirilir. Böylece işlem sonrasında hastada oluşabilecek çeşitli komplikasyonların da önüne geçilmiş olur. Obezitenin cerrahi işleminde kilo verme süreci daha hızlı olsa da ameliyat sonrası hastanın gündelik yaşam tarzını değiştirmesi ve beslenme konusunda daha dikkatli olması gerekmektedir.

Kimler obezite ameliyatı olabilir?

  • Vücut kitle indeksi (VKİ) 35 ya da 40 üzerinde olan kişiler,
  • Cerrahi işlem öncesinde uyguladığı diyet programı ile istediği veya yeteri kadar kilo veremeyenler,
  • Obeziteye bağlı gelişen hipertansiyon, diyabet, uyku apnesi gibi hastalıklara sahip olanlar,
  • Cerrahi işlem sonrasında uzman hekimin yönlendirmelerine uyum sağlamada sorun yaşamayacak hastalar,
  • Uyuşturucu ve alkol gibi bağımlılıkları olmayan kişiler, obezite hastalığında cerrahi işlem yapılmasına uygun olabilecek hasta tipleridir.

Obezite cerrahisinde uygulanan tedavi yöntemleri nelerdir?

İntra-gastrik balon uygulaması:

Hastanın aynı gün içerisinde taburculuk işleminin sağlandığı bu uygulamada mide içerisine bir balon yerleştirilerek midenin hacminin küçültülmesi sağlanır. Mide hacminin küçülmesiyle birlikte tokluk hissi oluşmakta ve hastanın sağlıklı bir kilo verme sürecine yardımcı olmaktadır.

Gastrik Bant: Mide kelepçesi olarak da bilinen ayarlanabilir silikon gastrik bant uygulamasıyla yemek borusu ile midenin birleştiği yere silikon bir bant takılır. Bu bant, midenin daha az yemek almasını sağlamakta ve hastanın kilo vermede yardımcısı olmaktadır. Gastrik Bant uygulaması, laparoskopik yöntemle küçük kesiler açılarak uygulandığı için hastanın aynı gün içerinde taburcu olmasını sağlamakta ve 18-24 ay içerisinde mevcut kilosunun 60-80’ini kaybetmesini sağlamaktadır. Bu sayede hasta eski gündelik hayatına dönebilmektedir.

Gastrik Sleeve (Tüp Mide Ameliyatı):  Uygulamadaki amaç, hastanın az bir gıda ile tok kalma hissini sağlamaktır. Bu hedef doğrultusunda midenin bir bölümü cerrahi operasyonla çıkarılır ve geri kalan bölüme tüp biçiminde bir mide yerleştirilir. Diğer yöntemler gibi laparoskopik yöntem yardımıyla uygulanan Gastrik Sleeve yöntemi, hastanın hastanede yatmasına gerek kalmadan taburcu olmasını sağlamaktadır. Ameliyattan sonra alınan az miktardaki gıda, hastaya tokluk hissi vereceği için kilo verme sürecini hızlandırmaktadır.

Gastrik By-pass:  Midenin ciddi bir kısmının By-Pass yapılarak çıkarılır, geri kalan küçük hacimli mide ise bağırsaklara dikilir. Bu yöntemle gıdanın her zamanki yolunu izlemesi engellenerek bilinçli bir emilim bozukluğu sağlanır. Diğer yöntemlerin akside hasta, birkaç gün gözlem altında tutularak taburcu olması sağlanır.

Cerrahi işlemin riskleri nelerdir?

Obezite cerrahisi, diğer ameliyatlardan daha ciddi bir risk oluşturmamaktadır. Yine de her ameliyatta görülebilen risklerin yanında obezite cerrahisine özel bazı sorunlar görülme ihtimali vardır. Tüm ameliyatlarda görülme ihtimali olan:

  • Enfeksiyon,
  • Kan pıhtılaşması,
  • Anesteziye verilen tepki olarak ameliyattan sonra yaşanan bulantı, kusma vb. gibi reaksiyonlar,
  • Gastrointestinal sistemde olabilecek sızıntılar.

Bunların yanında obezite cerrahisine özel oluşabilecek problemlerden bazıları ise şunlar sayılabilir:

  • Böbreklerde oluşabilecek taşlar,
  • Fıtık problemleri,
  • Safra kesesi ve yolları taşları,
  • Reflü,
  • Bağırsak tıkanıklığı.

Cerrahi işlem sonrası bu konulara dikkat!

Obezite cerrahisi uygulamalarından sonra ciddi bir kilo kaybı yaşanmaktadır. Fakat bu kilo kayıplarının dikkat edilmediğinde tekrar geri alınma tehlikesi de mevcuttur. Bu tehlikeyi önlemek için ameliyat sonrasında yapılması ve dikkat edilmesi gerekenler genel olarak şunlardır:

  • Hastaya özel olarak uygulanan diyet programına ciddiyetle uymak gerekmektedir,
  • Ameliyat sonrasında vitamin veya diğer takviye ilaçları almanız gerekebilir,
  • Uygulanan diyetin yanında gerekli egzersiz programlarına uyarak düzenli olarak spor yapmak,
  • Ameliyat sonrasında önce sıvı daha sonra yumuşak en son ise katı gıdalarla beslenilmelidir,
  • Sıvı tüketimi artırılmalıdır.
Çerezlerin Kullanımı
Kişisel verilerinizin Kızılay Sağlık tarafından işlenme amaçları hakkında daha detaylı bilgi için Çerez Politikası Aydınlatma Metni’ni okumanızı tavsiye ederiz.
ÇEREZLERİ ONAYLA