Psikoterapi; biçimlendirilmiş ve sınırları olan, kişinin gizliliğini seans çerçevesinde koruyan bir tedavi sürecidir. Özellikle psikolojik sorunlarda (anksiyete, sosyal fobi, depresyon vb.) ve kişinin günlük işlevselliğinin zayıfladığı durumlarda ve yaşam standartları normalin altına düşmeye başladığında, kişi terapi sürecine başlamayı tercih edebilir.

Halk arasında sıkça duyduğumuz sözdür: ‘depresyondayım’. Hepimizin kendini kötü hissettiği, umutsuz, mutsuz veya çaresiz kaldığımızı düşündüğümüz zamanlar olmuştur. Böyle hissetmemiz kesin tanı olarak depresyonda olduğumuzu göstermez. Öncelikle, depresyon arkadaşımızı veya kendimizi teşhis edip, tanı konabileceğimiz bir hastalık değildir, aynı zamanda her tanıda olduğu gibi depresyon tanısını da uzman bir kişinin koyması gerekmektedir.

Pozitif disiplinde amaç; çocukların öz denetimi sağlayıp, kendi hareketlerini kontrol ederek problem çözme becerilerine yardımcı olmasıdır. Çocuğun öz denetimini sağlaması için sınırlara ihtiyacı vardır. Bu onun güvende hissetmesini sağlar. Sınırları oluştururken ebeveynlerin tutarlı olması da sınırları inşa etmede çok önemlidir. Anne babanın tutarlı ve kararlı tutumu çocuğun kendisine ve çevresindekilere güven duygusunu geliştirir.

Net ve keskin bir görüntü için, ışınların kırılarak gözün içine alınmasını sağlayan yapı bizim doğal göz içi merceğimiz bir başka ifade ile lensimizdir.

Kolonoskopi genelde hastaneye yatırılmadan yapılır. Hastalar acil durumlar dışında, bağırsak temizliği yapılmış olarak kabul edilirler.

Yorulan, yıpranan, bütün yükümüzü üzerinde taşıyan ayaklarımızın bakımı ve sağlığı çok önemlidir.

Ayak sağlığı için farklı bakım programları uygulanmakta ve mantarlı tırnak, batık tırnak, nasır, topuk çatlağı gibi hastalıkların da tedavisi yapılmaktadır.

Ayrıca medikal el-ayak sağlığı için verilen hizmetler:

Diyabetik ayak bakımı

Batık tırnak bakımı

Tırnak teli uygulaması (ameliyatsız batık tedavisi)

Kalınlaşmış tırnak bakımı

Deforme tırnak bakımı

Mantarlı tırnak bakımı

Siğil destek tedavisi ve bakımı

Jel sistem uygulamaları

Deri sertleşmesi/kalınlaşmasına yönelik bakım

Çatlak topuk bakımı

Terleyen ayaklar için bakım

İlaçsız tırnak mantarı tedavisi

Meme kanseri kadınlarda görülen en sık kanserdir.

Farklı milletlerde farklı oranlar olmakla birlikte ortalama her on kadından birisi yaşamı boyunca meme kanseriyle karşılaşma riski altındadır. Bu nedenle meme kanserinden korunma yöntemleri önem taşımaktadır.

Her dizde iç ve dış menisküs olmak üzere iki adet hilal şeklinde menisküs mevcuttur.

Menisküsler diz eklemini oluşturan kemiklerin birbirine sürtününce zarar görmemesine ve birlikte uyum içinde çalışmasına yardımcı olur. Ayrıca şok emici görevleri de vardır. 

Menopoz düzenli adet kanamalarının ortadan kalktığı dönemi ifade den; latince meno ve pause kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş bir terimdir.

Osteoporoz kemik kütlesinin yapı ve fonksiyonlarının azalmasıdır.

Ağrı ile kendini belli eden şekil bozuklukları ve kendinden kırıklarla varlığını hissettirir. Ağırlıklı olarak kadınlarda görülen bu hastalık 60 yaş üzerinde dört kadından birinde mevcuttur.

HPV, insan papilloma virüsü olarak bilinen ve sadece insanları etkileyen bir virüstür. Genellikle el, ayak, ağız, boğaz ve genital bölgeyi etkileyerek bu bölgelerde siğillere neden olabilir. Ayrıca, cinsel yolla bulaşan en yaygın viral enfeksiyonlardan biridir. Çoğu kadın hayatlarının bir döneminde en az bir HPV türü ile karşılaşsa da genellikle belirti göstermediği için bu durum fark edilmeyebilir. 

Yaş ilerledikçe daha sık görülen prostat hastalıkları, erkeklerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. İyi huylu prostat büyümesi, idrar yapmayı zorlaştıran bir sorun olmasıyla birlikte sadece hastaların fiziksel sağlığını değil, aynı zamanda psikolojilerini, sosyal ilişkilerini ve cinsel yaşamlarını da olumsuz etkileyebilmektedir. 

İnme veya felç durumlarında meydana gelen birçok hasarın yanında konuşma bozuklukları da sıkça görülür. Bu durum, beyin hasarı nedeniyle dil ve konuşma merkezlerinin etkilenmesinden kaynaklanır.

İnme veya felç durumlarında karşımıza çıkan en yaygın konuşma bozukluğu, Afazi olarak adlandırılır. Afazi; konuşulanı anlama, kelime bulma veya ifade etme yeteneklerini etkileyebilir. Dil ve konuşma terapistleri çeşitli terapi metotları ile hastaların iletişim becerilerini geliştirmeye çalışırlar.

Sanal anjiyo, özellikle kalp ve çevresindeki anatomik yapıların detaylı bir şekilde incelenmesini sağlayan görüntüleme metodudur. Bu özel BT türü, kalbi besleyen atar damarların anatomik durumunu ve darlık-plak oluşumunu tespit etmede kontrast madde kullanılarak BT cihazı ile yapılmaktadır.

Keneler, genellikle çalılık, otluk ve ağaçlık alanlarda yaşayan, kan emerek beslenen küçük eklembacaklılardır. İnsanlara veya hayvanlara tutunarak kan emerler. Kene ısırması, kenelerin cilt altına girerek kan emmeye başlaması olayıdır. Bu durum, basit bir cilt tahrişinden, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ciddi ve ölümcül hastalıklara kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Kenelerin taşıdığı mikroorganizmalar, ısırma yoluyla konakçıya bulaşabilir. 

Kan basıncının normalin üzerinde seyretmesi durumuna hipertansiyon adı verilir. Kan, atardamarlar aracılığıyla tüm vücuda pompalanır. Bu pompalama esnasında kanın atardamar duvarlarına yaptığı basınca kan basıncı denir. İdeal kan basıncı değerleri genellikle 120/80 mmHg civarındadır. Ancak kanın damar duvarına yaptığı basıncın 140/90 mmHg veya daha yüksek olması hipertansiyon olarak kabul edilir. 

Göz merceği, göz bebeğimiz diye isimlendirdiğimiz siyah noktanın olduğu yerdedir.
Katarakt, saydam olan göz merceğinin saydamlığını kaybederek merceğin bulanıklaşıp görmenin azalmasıdır. Gözün renkli tabakası olan irisin arkasında yer alan ve saydam bir yapı olan göz merceğinin, görme işlevinde önemli bir rolü vardır. Göz merceğinin saydamlığının azalması, yani katarakt söz konusu olduğunda görme netliği azalacak hasta bulanık görecektir. Kataraktlı gözlerde görme bulanıklığı, kataraktın derecesine göre, az bulanık görmeden başlayarak sadece ışık görecek dereceye kadar çok değişik seviyelerde değişmektedir. 

İBS yapısal (organik) değil, fonksiyonel bir bozukluktur. Yapılan tetkiklerde herhangi bir organik bozukluk bulunamaz.

Spastik kolit, kolit, sinirsel barsak hastalığı gibi isimleri de olan bu hastalık; karın ağrısı, şişkinlik ve barsak alışkanlığı değişiklikleri ile seyreden ve sık karşılaşılan bir barsak hastalığıdır. Barsak alışkanlığı değişikliği bazı hastalarda ishal bazı hastalarda kabızlık şeklinde olur. Bazı hastalarda da her iki şikâyet birden olacak şekilde seyredilebilir.

Adet düzensizliklerinde düzensizliğin sebepleri araştırılır. Altında yatan nedene göre tedavi yapılır.

Anormal adet kanamaları, kanama miktarında artma-azalma, iki adet arasındaki sürenin uzaması ya da kısalması ve adetler arasında düzensiz kanamalar şeklinde olabilir. Bir adet kanamasının başlangıcından bir sonraki adetin başlangıcına kadar geçen sürenin 21-35 gün arasında olması, kanamanın 2-7 gün sürmesi ve günlük kanama miktarının beş pedden fazla olmaması gerekir.

Fibromiyalji, yaygın kas ve yumuşak dokuların (fasya) ağrısı ile karakterize kronik bir ağrı sendromudur. Genellikle belirli bir nedenle ortaya çıkmaz ve tanısı klinik belirtilere dayanır. Belirtileri zaman içinde değişebilir ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. 

İnsan vücudunu etkileyen birçok hastalık, erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir. Küçük sağlık sorunlarının hızlı önlemlerle çözülmesi, ileriye dönük ciddi problemleri ve kronik hastalıkları engelleyebilir. Ancak birçok hastalık erken aşamada belirgin semptomlar göstermediği için kişinin düzenli sağlık taramalarından geçmesi büyük önem arz eder. Check-up olarak bilinen genel sağlık taraması bireyin kişisel sağlık durumu, genetik risk faktörleri, yaş, boy, kilo, cinsiyet ve tıbbi geçmişi göz önünde bulundurularak özelleştirilmiş bir tarama planı oluşturulur.

Ozon tedavisi bilimsel olarak kanıtlanmış bir tedavi yöntemidir. Ozon gazı atmosferde bulunan güneşten gelen zararlı ışınlara karşı şemsiye görevi yaparak ışınları emer. Gökyüzüne mavi rengini veren ozondur. Ozon, oksijenin yüksek enerjili halidir. Ozon gazı tıp dünyasında yüz yılı aşkın süredir kullanılmaktadır. Aktif oksijen molekülü olan ozon, kana geçtikten sonra kısa sürede yüksek enerjili oksijen olarak etki etmeye başlar. Ozon gazı ile yapılan tedavilere ‘’ozon terapi’’ denmektedir.

İnsanların belirli bir yaştan sonra en çok konuştukları konu, hastalıklar oluyor.

Hastalık ve ilaçlar konusunda herkes, kendi deneyimini başkasına aktarmaya bayılır. Konuşulan konular arasında kalp ve damar hastalıkları birinci sırada. Bunu, kadınlarda rahim ve göğüs hastalıkları, erkeklerde ise "prostat hastalıkları" izliyor.45 yaşını aşmış erkeklerde vücuttaki hormonla ilgili değişikliklere bağlı prostatta büyüme başlayıp, 60 yaşın üstündeki erkeklerin yüzde 50, 70–80 yaşlarındaki erkeklerin ise yüzde 80'inin prostat büyümesi (BPH – İyi Huylu Prostat büyümesi) problemi yaşamaktadır.Prostat, erkek üreme sisteminin bir parçası olup ceviz büyüklüğündedir.Yaklaşık 20 gr ağırlığında 3,5 x 2,5 cm ebatlarında olan bir salgı bezidir. Bu organ erkek üreme ve boşaltım sisteminin bir parçasıdır. Prostat rektumun hemen önünde ve içinde idrarın biriktiği mesanenin alt kısmında bulunmaktadır. Prostat aynı zamanda idrarın içinden geçtiği kanal olan uretrayı sarar. Prostat, üreme olayına yardımcı olmaktadır. Meninin asit baz oranını ve sperm motilitesini ayarlar. Prostat büyümesi ile idrar kanalı daralmakta ve bunun sonucu çeşitli şikâyetlere sebep olmaktadır.

Retina, gözün arkasında bulunan ve ışığı algılayarak beyine görsel sinyaller gönderen ince bir doku tabakasıdır. Retina, milyonlarca ışık algılayıcı hücre (fotoreseptör) ve diğer nöronlardan oluşur. Bu doku, net ve keskin bir görme sağlamak için hayati önem taşır. Retina hastalıkları, retinanın sağlığını ve işlevini bozan çeşitli durumları kapsar. Bu hastalıklar, görme kaybına veya tamamen körlüğe neden olabilir. Retina hastalıkları genellikle yaşa bağlı olarak ortaya çıksa da bazıları genetik faktörlere, travmaya veya sistemik hastalıklara bağlı olarak gelişebilir. 

Uyku sırasında solunumun 10 saniye ve üzerinde kesilmesi durumuna uyku apnesi denmektedir. Uykuda olduğumuz süre içerisinde, saat başına 5 kez ve üzerinde apne yaşanması ise uyku apne sendromu olarak adlandırılmaktadır. Uykuda solunum bozuklukları içerisinde en sık görülen hastalık, obstrüktif (tıkayıcı) uyku apne sendromudur. 

Kış mevsimi; soğuk hava ve artan hastalık riski ile birlikte gelirken sağlıklı beslenme alışkanlıkları bu dönemde daha da önem kazanmaktadır. Vücudumuzun soğuk hava koşullarına uyum sağlaması ve bağışıklık sisteminin güçlü kalması için doğru besinleri alması gerekmektedir. 

Halk arasında grip olarak da bilinen influenza, solunum yolu enfeksiyonuna neden olan ve influenza virüsü tarafından tetiklenen bir hastalıktır. Bu virüs, damlacık ve temas yoluyla bulaşarak ateş, vücut ağrıları, titreme ve yorgunluk gibi semptomlara yol açmaktadır. Hastalık genellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireyleri, çocukları ve yaşlıları etkilemektedir. 

Cilt, vücuttaki en geniş organdır ve diğer organları dış etkenlere karşı koruyan bir kalkan görevi görür. Dış etkilerden fazla etkileniyor olması nedeniyle cilt bakımı genel sağlık için de önemlidir. 

Bahar mevsiminin başlamasıyla birlikte gözlemlenen çevresel ve biyolojik değişikliklerin, bireylerin kalp sağlığı üzerinde çeşitli etkileri bulunmaktadır. Hava koşullarındaki değişkenlikler, alerjen seviyelerindeki artış ve enfeksiyon riskindeki yükselme gibi faktörler, vücudun fizyolojik dengesini etkileyebilmekte ve dolaylı olarak kardiyovasküler sistem üzerinde stres oluşturabilmektedir. 

OMURGA KANAL DARLIĞI HAYAT KALİTENİZİ DÜŞÜRMESİN!

Eğer sırtınızdan bacaklarınıza yayılan bir ağrı hissediyorsanız ve özellikle yürüdükten sonra bacaklarınızın arka kısmında gerginlik ve hissizlik oluyorsa, bu durum omurga kanalınızda bir problem olduğunu gösterebilir. Yaşam tarzınızdaki bazı alışkanlıklar örneğin yeterince hareket etmemek, fazla kilolu olmak, yoğun bir çalışma hayatına sahip olmak ve sigara kullanmak gibi faktörler, omurilik kanalının daralmasına yol açabilir. Bu durum tedavi edilmediğinde, yaşam kalitenizi ciddi şekilde etkileyebilir ve hatta hareket kabiliyetinizi kısıtlayarak günlük aktivitelerinizi yapmanızı zorlaştırabilir. 

Kaygı, insan doğasının bir parçasıdır; bizi tehlikelere karşı uyarır ve gerektiğinde harekete geçmemize yardımcı olur. Ancak bu kaygı bazen, aniden ve beklenmedik bir şekilde, kontrol edilemez bir korkuya dönüşebilir. Panik bozukluk, bu tür bir kaygının, zihnin ve bedenin yanlış alarm vermesiyle ortaya çıkar. Örneğin, bir kişi kalp çarpıntısı, nefes darlığı, baş dönmesi ve ölüm korkusu gibi belirtiler yaşarken, aslında ortada herhangi bir tehlike bulunmaz. Beyin, yanlış bir şekilde tehlike algılar ve “savaş ya da kaç” mekanizmasını devreye sokar.  Bu durum, bireyin hayatını giderek daha fazla kontrol altına almasına, belirli ortamlardan veya durumlardan kaçınmasına ve hatta zamanla sosyal izolasyona sürüklenmesine yol açabilir. 

Sağlam çocuk izlemi, çocuğun sağlıklı gelişimini desteklemek ve olası sağlık sorunlarını erken teşhis etmek için yapılan bir dizi değerlendirme ve uygulamalardır. Çocuğun fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişiminin tüm yönlerini kapsar. Bu izlemler sayesinde, çocuğun gelişiminin normal seyrinde olup olmadığı takip edilir ve potansiyel sorunlar erken teşhis edilerek gerekli önlemler alınabilir. 

Serviks kanseri, rahim ağzında (serviks) gelişen kötü huylu bir tümördür. Kadınlarda en sık görülen jinekolojik kanserlerden biridir ve genellikle yavaş ilerler. Öncesinde “servikal displazi” veya “prekanseröz lezyonlar” olarak adlandırılan anormal hücre değişiklikleri gelişebilir. Erken teşhis edilirse tamamen tedavi edilebilir bir hastalıktır. 

Spor dallarında zaman zaman yaralanmalar görülebilir ancak bu yaralanmaların görülme sıklığı ve türü, spor dalının özelliklerine göre değişiklik gösterir. Özellikle basketbol, futbol ve voleybol gibi ani hareketler, hızlı yön değişiklikleri ve fiziksel temasın yoğun olduğu kontakt spor dallarında yaralanma riski diğer spor dallarına göre daha yüksektir. Bu sporlarda en sık karşılaşılan yaralanmaların başında diz, ayak bileği ve omuz yaralanmaları gelir. 

Lipomlar, en sık karşılaşılan yumuşak doku tümörleridir ve toplumun yaklaşık %1'inde görülür. Subkutan (deri altı) lipomlar, doktorlar tarafından elle muayene ve görüntüleme yöntemleriyle değerlendirilir. Hastalarımızın en çok merak ettiği konu ise lipomların kanserli olup olmadığıdır. Kanserli lipomlar (liposarkomlar) genellikle cilt altında hızlı büyüme gösteren, 5 cm'den büyük kitlelerdir. Bu kitleler sıklıkla çevrelerinde kızarıklık ve ağrı ile birlikte seyreder. 

Obezite, 21. yüzyılın en önemli halk sağlığı problemlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, 2022 itibariyle dünya genelinde 650 milyondan fazla obez birey bulunmaktadır. Konvansiyonel tedaviler (diyet, egzersiz, farmakoterapi) her zaman kalıcı başarı sağlamadığından dolayı, bariatrik cerrahi alternatif bir çözüm haline gelmiştir. Bu cerrahiler arasında sleeve gastrektomi (SG) veya bilinen adıyla tüp mide ameliyatı, son yıllarda en sık uygulanan prosedürlerden biri olmuştur. 

Uyuz hastalığı, sarcoptes scabiei akarının derinin içine yerleşerek şiddetli kaşıntıya yol açtığı bir deri hastalığıdır. Özellikle son yıllarda hem Türkiye hem de dünya genelinde görülme sıklığında belirgin bir artış söz konusudur. Uyuz, en sık doğrudan cilt teması yoluyla veya kişisel eşyaların ortak kullanımı (örneğin havlu, çarşaf gibi) aracılığıyla bulaşan bir hastalıktır. Eğer hastalık tedavi edilmezse, belirtiler kötüleşerek daha fazla rahatsızlığa yol açabilir. 

Beyaz Yaka Olmak, Vücudunuzda Derin İzler Bırakabilir

1980'lerin ortalarından bu yana bilgi çağının başlaması ile iş yerlerinde bilgisayar kullanımı önemli ölçüde artmıştır. Masaüstü bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar ve tabletler iletişim ve proje yönetimi için temel araçlardır. Bu nedenle kas iskelet sistemi rahatsızlıkları, çağdaş işyerlerinde artan ve önemli bir sağlık sorunudur. İşe bağlı olarak geliştiklerinde mesleki kas iskelet hastalıkları olarak kabul edilen bu hastalıkların oluşumlarında çalışma ortamında tekrarlanan zorlamalı hareketler, vücudun kötü pozisyonlarda kullanımı ve ergonomik yetersizlikler önemli rol oynar. 

Boğmaca, bordetella pertussis adlı bakterinin neden olduğu bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Özellikle 5 yaşından küçük çocuklarda ağır seyreder. En belirgin özelliği boğulurcasına gelen, tiz bir sesle birlikte aralıksız öksürük nöbetleridir. Boğmaca tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabilir. Öksürük nöbetleri sırasında beyne yeterli oksijen gitmediği için beyin hasarı riski de bulunmaktadır. Özellikle çok küçük bebeklerde ölüm riski yüksektir.

Diz artroskopisi, diz eklemindeki sorunları teşhis etmek ve tedavi etmek için kullanılan bir cerrahi prosedürdür. Bu işlemde, diz eklemine küçük kesiler yapılır ve bir artroskop adı verilen küçük bir kamera sokulur. Artroskop, diz ekleminin içini bir video monitörüne yansıtan ışık kaynağına da sahiptir. 

Alzheimer hastalığı demansın (bunama) en sık nedeni olup ilerleyici bir hastalıktır. Türkiye’de Alzheimer hastası sayısı giderek artmaktadır. Alzheimer hastalığının görülme sıklığı yaş ile artmaktadır. 65 yaş üstü 100 kişiden 8’inde Alzheimer hastalığı görülmektedir. Sadece yaşlı nüfusta değil, ailesel nedenlerle 30-40 yaşlarında bile Alzheimer ile karşılaşılabiliyor. Alzheimer, maalesef ancak belirtiler ilerlediğinde fark edildiği için “Alzheimer olabilir miyiz?” diye düşünebiliyoruz. 

Canlılık serüveni, tek bir hücre ile başlar. Bu hücre, vücuttaki diğer bütün hücreleri oluşturabilme yeteneğindedir. Aslında başlangıçtaki bu hücre çok daha güçlüdür. Uygun uyaran ve ortamda bir doku, bir organ veya bir hücre grubunu oluşturmaktan çok daha fazlasını yapabilme kapasitesinde olup yeni bir birey oluşturabilir. Tek yumurtadan gelişen, genetik yük olarak birbirinin aynı olan ‘tek yumurta ikizi kardeşler’ çok güçlü olan bu bir tane hücreden köken almaktadır.

Geleneksel tedavi yöntemlerinin, günümüzdeki modern sağlık standartlarına uygun bir şekilde entegre edilip hastaların tedavisinde kullanılması, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın kapsamında önemli bir yer bulmaktadır. Bu uygulamaların temel amacı, klasik tıp yaklaşımlarına destek sağlayarak bireyleri bütünsel bir tedavi sürecine aktif bir şekilde dahil etmektir. 

Günümüzde en sık görülen ortopedik problemlerden bir tanesi diz ağrılarıdır. Diz ağrıları her yaştan hastada görülebilir. Genellikle 40’lı yaşlardan sonra görülen diz ağrıları daha çok eklemin yıpranmasına bağlı ağrılardır. Burada yıpranma dediğimiz konu diz ekleminin kireçlenmesi veya dejenerasyonu diye tarif edilmektedir. Bir diğer manasıyla gonartroz adını almaktadır. 

Uluslararası Hasta Merkezi
Sağlık hizmetlerimiz ve tıbbi çözümlerimizle, farklı branşlarda yüksek kalitede bakım sunmaktan memnuniyet duyuyoruz.

Hizmetlerimiz
Yıllar boyunca binlerce uluslararası hastamıza sağlıklarına kavuşmaları ve yaşam kalitelerini artırmaları konusunda destek olduk.

Uluslararası Hasta Merkezimiz, “tek durak” hizmet anlayışıyla, tedavi talebinde bulunduğunuz andan ülkenize geri dönene kadar tüm süreci koordine eder. Tıbbi bilgi paylaşımı, tedavi planlaması, maliyet bilgilendirmesi, seyahat düzenlemeleri ve vize desteği gibi tüm konularda size rehberlik eder.

Herhangi bir tedaviye başlamadan önce, tedavi süreci ve seyahatle ilgili tüm ayrıntıları bilmeniz önemlidir. Kesin tedavi planı yalnızca doktorlarımızın yapacağı fiziksel muayene sonrasında belirlenebilse de, tarafımıza ileteceğiniz güncel tıbbi raporlarınız üzerinden ön değerlendirme yaparak olası tedavi seçeneklerini sunabiliyoruz.

International Patient Services
It is our pleasure to inform you about how our comprehensive health services and medical solutions can provide you with the highest quality of care across a wide range of specialties.

Our Services
Over the years, we have supported thousands of international patients in regaining their health and improving their quality of life.

Our International Patient Center is a “one-stop” unit that coordinates all services from the moment you request medical treatment until the time you return to your home country. We serve as your point of contact for medical information, treatment planning, cost estimation, travel arrangements, and visa support.

Before you start any treatment, it is essential to understand all details regarding the medical procedures and travel requirements. Although the final treatment plan can only be determined after a physical examination by our doctors at our hospital, we are able to provide preliminary evaluations and likely treatment options based on your recent medical reports.

Uluslararası Hasta Birimi Sorumlsu

Münir Türkmen <munir.turkmen@kizilay.com.tr>

İnme veya felç durumlarında meydana gelen birçok hasarın yanında konuşma bozuklukları da sıkça görülür. Bu durum, beyin hasarı nedeniyle dil ve konuşma merkezlerinin etkilenmesinden kaynaklanır.

İnme veya felç durumlarında karşımıza çıkan en yaygın konuşma bozukluğu, Afazi olarak adlandırılır. Afazi; konuşulanı anlama, kelime bulma veya ifade etme yeteneklerini etkileyebilir. Dil ve konuşma terapistleri çeşitli terapi metotları ile hastaların iletişim becerilerini geliştirmeye çalışırlar.

Gebelik takibi, gebeliğin tespit edildiği andan doğuma kadar geçen süreçte anne ve bebeğin sağlık durumlarını kontrol ederek sürecin sağlıklı şekilde sonuçlanması amacıyla gerçekleştirdiğimiz bir dizi takiptir. Amacımız gebelikte ortaya çıkabilecek durumları ve sorunları öngörerek, doğru bilgilendirme ve doğru müdahaleler yapabilmektir.

Retina, gözün arkasında bulunan ve ışığı algılayarak beyine görsel sinyaller gönderen ince bir doku tabakasıdır. Retina, milyonlarca ışık algılayıcı hücre (fotoreseptör) ve diğer nöronlardan oluşur. Bu doku, net ve keskin bir görme sağlamak için hayati önem taşır. Retina hastalıkları, retinanın sağlığını ve işlevini bozan çeşitli durumları kapsar. Bu hastalıklar, görme kaybına veya tamamen körlüğe neden olabilir. Retina hastalıkları genellikle yaşa bağlı olarak ortaya çıksa da bazıları genetik faktörlere, travmaya veya sistemik hastalıklara bağlı olarak gelişebilir. 

KOAH, “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı” isminin baş harfleri kullanılarak isimlendirilen bir akciğer hastalığıdır. KOAH’ı “uzun süreli bronşlarda tıkanmaya neden olan bir hastalık” şeklinde tarif edebiliriz.  

KOAH, hava yollarının mikrobik olmayan iltihabi olaylar sonucu daralması, akciğerdeki küçük hava odacıklarının harabiyeti (amfizem), balgam üreten bezlerin aşırı çalışması sonucu balgam miktarında artış ve daralan hava yollarından hava geçişinin güçleşmesi (kronik bronşit) olarak tanımlanır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocukluk döneminde başlayan ve devam eden bir nörogelişimsel bozukluktur. Toplumda görülme oranı %3 ile %5 arasında değişiklik göstermektedir. Bu durum DEHB’nin toplumda görülme oranının yüksek olduğu anlamına gelmektedir. 

Varis, toplardamarların genişleyerek bükülmesi ve damar içindeki kapakçıkların işlevini yitirmesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Bu durum, bacaklarda kanın birikmesine ve damarların şişmesine neden olur. Yerçekimine duyarlılığı sebebiyle daha çok alt extremitelerde (bacaklarda) daha sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal olarak her iki cinsiyette yaklaşık %40 oranında görülme sıklığına sahiptir.

Ameliyatsız Taş Kırma Yöntemi

ESWL (Extracorporeal Shock Wave Lithotripsy), böbrek, üreter ve mesane gibi üriner sistemde oluşan taşların vücut dışından uygulanan şok dalgaları ile kırılarak tedavi edilmesini sağlayan, ameliyatsız ve girişimsel olmayan bir yöntemdir.

Bu yöntem, taşların cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, hastaya minimal rahatsızlık vererek ortadan kaldırılmasını hedefler. ESWL, özellikle böbrek taşlarında yaygın şekilde kullanılan ve günümüzde gelişmiş görüntüleme sistemleriyle desteklenen güvenli bir teknolojidir.

Ürolojide eksozom tedavisini, erektil disfonksiyon (sertleşme bozukluğu) ve infertilite (erkek kısırlığı) durumlarında kullanmaktayız.

Eksozom adı verilen parçacıklar; hücre dışı protein, DNA, RNA ve diğer biyoaktif molekülleri içeren veziküllerdir. Bu tedavi ile rejeneratif (onarım) tıp alanında heyecan verici sonuçlar elde edilmektedir. Eksozomlar, içinde büyüme faktörleri ve sinyal molekülleri gibi genomik yapılar barındırır. Genellikle trombosit gibi hücrelerden üretilirler.

Her eksozom, köken aldığı hücreye ait bilgileri taşır ve hücreler arası iletişimi sağlayan genetik materyalin taşıyıcısı olarak görev yapar.

İnsan kanından (hastanın kendi kanından) hazırlanan trombosit kaynaklı eksozomlar, büyüme faktörleri ve antiinflamatuar sitokinler içerir.

Sertleşme bozukluğu olan hastanın kendi kanından hazırlanan eksozom, yine hastanın penisindeki sertleşmeden sorumlu kavernoz cisimlere uygulanır. Bu uygulama sayesinde, kavernoz cisimlerde anjiyogenez olarak adlandırılan yeni damar oluşumunun başlatılması hedeflenir.

Ayrıca eksozomun kullanıldığı bazı diğer ürolojik hastalıklar şunlardır:

Erken boşalma

Peyronie hastalığı

Kronik ve interstisyel sistit

Kronik prostatit

Azoospermi ve oligospermiye bağlı kısırlık (infertilite)

Eksozom tedavisi, hastanın kendi kanından hazırlandığı için yan etkisiz olup, gerektiğinde tekrar uygulanabilir bir tedavi yöntemidir.

GEBE OKULU

 Neden Gebe Okulu?

“Bilinçli Anneler, Sağlıklı Nesiller!”

Gebe Okulumuz, anne adaylarının gebelik sürecini bilinçli, sağlıklı ve güvenli bir şekilde geçirmesi için rehberlik sunar. Uzman eğitmenler eşliğinde verilen bu eğitimlerde; gebelik, doğum ve lohusalık süreçleri hakkında tüm merak edilenler bilimsel temellere dayalı, sade ve anlaşılır bir şekilde anlatılır.

ESWT (Şok Dalga Tedavisi) Nedir?
ESWT (Şok Dalga Tedavisi), son dönemlerde ürolojik sorunlarda tercih edilen bir yöntem haline gelmiştir. Bu zamana kadar böbrek taşlarının kırılmasında ve iskelet sisteminde yer alan ağrıların giderilmesinde kullanılan ESWT tedavisi; son yıllarda erektil disfonksiyon (sertleşme bozuklukları), kronik prostatit (prostat iltihaplanması) ve peyronie (penis eğriliği) gibi problemlerin tedavisinde de kullanılmaya başlanmış ve etkili sonuçlar elde edilmesine olanak sağlamıştır.

Davranım bozukluğu çocukluk ve ergenlik döneminde görülebilmektedir. Bu durum hem çocukların hayatını zorlaştırırken hem de ailelerin hayatları üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmektedir.

Check-up, bir başka adıyla "kişisel sağlık taraması" olası hastalıkları erken dönemde tespit ederek, önlem almayı ve böylece kişinin sağlıklı kalması amaçlanır.

Her dizde iç ve dış menisküs olmak üzere iki adet hilal şeklinde menisküs mevcuttur.

Menisküsler diz eklemini oluşturan kemiklerin birbirine sürtününce zarar görmemesine ve birlikte uyum içinde çalışmasına yardımcı olur. Ayrıca şok emici görevleri de vardır. 

Gün boyunca tüm ağırlığımızı taşıyan, yorulan ve yıpranan ayaklarımızın sağlığı; genel yaşam kalitemiz açısından büyük önem taşır. Medikal ayak bakımı, sadece estetik bir görünüm sağlamaz, aynı zamanda birçok rahatsızlığın önlenmesi ve tedavisine de katkıda bulunur.

HoLEP NEDİR? HoLEP YÖNTEMİ İLE PROSTAT CERRAHİSİ NASIL YAPILIR?

Yaş ilerledikçe daha sık görülen prostat hastalıkları, erkeklerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. İyi huylu prostat büyümesi, idrar yapmayı zorlaştıran bir sorun olmasıyla birlikte sadece hastaların fiziksel sağlığını değil, aynı zamanda psikolojilerini, sosyal ilişkilerini ve cinsel yaşamlarını da olumsuz etkileyebilmektedir. 

Sonbahar, kış mevsimleri burun akıntısı ve geçmek bilmeyen öksürüklerin sıklıkla görüldüğü bir mevsimdir.

Basit soğuk algınlığı dediğimiz hastalık aslında çok çeşitli virüslerin neden olduğu bir tablodur. Ateş, burun akıntısı ve tıkanıklığı, öksürük hastalığın belirtileridir. Halsizlik, baş ağrısı gibi bulgular da bu belirtilere eşlik eder.

Virüsler oyuncak veya öksürülüp aksırılan yüzeylerde uzun süre yaşayabilirler. Bu nedenle enfeksiyonlardan korunmak için el yıkamak şarttır. Küçük çocukların bulunduğu yuva veya okul öncesi sınıflarda saatte bir el yıkanması, eve dönen çocuğun mutlaka el ve yüzünün yıkanarak temizlenmesi, yüzeydeki mikropların temizlenmesini sağlar ve hastalığı önler. Çocuk hasta görünüyorsa evde kalması daha doğrudur. Dinlenme, uyuma ve günü sakin geçirmekle virüs hastalığı daha kolay atlatılır. Kapalı alış veriş merkezleri ve çocuk oyun alanları, toz ve sigara dumanı olan ortamlar iyileşmeyi geciktirir veya durumu daha da kötüleştirir. Hasta çocuğun temiz havaya çıkması, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için; taze sebze ve meyve, C vitamini, ekinezya, ıhlamur ile zencefil, limon ve elma kabuğu karışımı (boğazda tahrişi azaltarak öksürüğe iyi gelir) hastalık süre ve şiddetini azaltmaya yardımcıdır.

Tedavi için mutlaka doktorunuzun önerdiği ilaçları kullanınız. Doktor önerisi dışında alınan ilaçlar; hastalığa etki etmez, dirençli mikropların gelişmesine sebep olurken toplum sağlığını etkiler.

Hayatında bel ağrısı çekmeyenimiz neredeyse yoktur. Genellikle ağrılarımız dayanılmaz oluncaya kadar doktora gitmez, kulaktan dolma tedavi yöntemleriyle hastalığımızı kendi kendimize tedavi etmeye çalışırız.

Oysaki günümüzde teknolojinin de yardımıyla geliştirilen bazı teknikler sayesinde, bel ağrılarının en ilerlemiş halleri dahi çok basit yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.Bel ağrısı ve bel fıtığı toplumun büyük bölümünü etkileyen yaygın bir sağlık problemidir. İnsan omurgasının en çok yük binen ve hareket sistemi ile ilgili rahatsızlıkların en sık ortaya çıktığı alan bel (lomber) bölgesidir. Kişinin hareketlerini kısıtlayıp, bundan kurtulması asla mümkün değildir. Eğilme, kalkma ve çömelme gibi hareketlerin hepsi yüklenme anlamına gelir. Yatma dışındaki tüm hareketlerde omurgaya yükleniriz. Kısaca, bel ağrıları insan yaşamının kaçınılmaz bir parçasıdır.

Beslenme, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğelerini yeterli ve dengeli şekilde almasını sağlayan temel bir faktördür. Doğru beslenme, bağışıklık sistemini güçlendirir, hastalıklara karşı koruma sağlar ve yaşam kalitesini artırır. Bununla birlikte, bireylerin yaş, cinsiyet, genetik yapı, yaşam tarzı ve sağlık durumları doğrultusunda beslenme programları kişiye özel olarak oluşturulmalıdır.

Sağlıklı bir yaşamın temel dayanağı olan “doğru ve dengeli” beslenme konusunda Beslenme ve Diyet Polikliniğimizde detaylı vücut kompozisyon analizi, detaylı biyokimya analizi ve düzenli takip ile hastalığa özgü beslenme, sağlıklı beslenme, gebelikte beslenme, çocuk beslenmesi, ergenlik beslenmesi, yetişkin beslenmesi, sporcu beslenmesi alanlarında hizmet verilmektedir.

Akupunktur; vücudumuzdaki organların fonksiyon bozukluğunu (hastalıkları) düzeltmek için deri üzerinden belirli noktalara çok ince altın, gümüş veya çelik iğneler batırılarak santral sinir sisteminden gerekli hormonların ve maddelerin salgılatılması esasına dayanan bir tedavi şeklidir.

Yaklaşık 6000 yıldan beri uygulanmaktadır. Vücut akupunkturu yanında kulak, baş, el ve ayak akupunktur türleri vardır. İlgili noktaların uyarılması sonucu analjezik, antienflamatuar maddeler, sedatif maddeler (örn: valium) hormonlar salgılatabilmektedir.

Ağız ve diş sağlığı, genel sağlığın korunmasında kritik bir rol oynar. Diş çürükleri, diş eti hastalıkları ve ağız kokusu gibi sorunlar, doğru bakım yapılmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Diş çürüğü, dişlerin yapısal bozulmasına yol açarken, diş eti hastalıkları çene kemiğini bile etkileyebilir. Bu yüzden, diş sağlığının korunması için düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanma, doğru beslenme ve düzenli diş hekimi kontrolleri önemlidir.

Ayrıca, ağız ve diş sağlığını korumak için diş fırçalama tekniği oldukça önemlidir. Dişler doğru teknikle fırçalandığında, diş eti hastalıkları ve çürükler önlenebilir. Diş ipi kullanımı da diş aralarındaki yemek artıklarını temizleyerek çürüklerin oluşumunu engeller. Bunların yanı sıra, aşırı asitli ve şekerli yiyeceklerden kaçınmak da diş sağlığını destekler.

Bu bilgilerin ışığında, ağız ve diş sağlığını korumak için hayatın her aşamasında bilinçli olmak, erken teşhis ve tedavi için düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek çok önemlidir.

Kolonoskopi; ucunda soğuk ışık kaynağı olan yani vücut içerisindeyken temas ettiği dokuya zarar vermeyen, video kameralı esnek bir görüntüleme cihazıdır. Çapı yaklaşık 15-20 milimetre (yaklaşık bir insan parmağı kalınlığında) arasında, uzunluğu ise 140-160 santimetre civarındadır. Cihazın en uç kısmında ışık kaynağı ve video kamera dışında bulunduğu ortamdaki sıvı artıkları aspire edecek bir aspirasyon kanalı ve ayrıca dışarıdan hava vermeyi sağlayan bir hava kanalı mevcuttur. Gerektiğinde kolon içerisine bir miktar gaz vererek kolon yapışık ise açılır. Kolonoskopi işlemi makattan bağlayarak yapılan bir muayenedir.

Bağırsakla ilgili şikayetlerin veya bulguların incelenmesinde kullanılan bu yöntem, aynı zamanda kolon ve rektum kanseri taramalarında da kullanılır.

Obezitede asıl önemli olan, vücutta bulanan yağ miktarından daha çok yağın vücut içerisindeki dağılımıdır. Erkeklerde daha sık görülen “elma tipi” obezite, vücudun bel, üst karın ve göğüs bölgelerinde toplanmasıdır.