Varis, toplardamarların genişleyerek bükülmesi ve damar içindeki kapakçıkların işlevini yitirmesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Bu durum, bacaklarda kanın birikmesine ve damarların şişmesine neden olur. Yerçekimine duyarlılığı sebebiyle daha çok alt extremitelerde (bacaklarda) daha sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal olarak her iki cinsiyette yaklaşık %40 oranında görülme sıklığına sahiptir.
Varis: Estetikten Öte, Sağlık Sorunu
Varis, sadece estetik bir sorun değildir. Bacaklarda şişkin damarlar şeklinde ortaya çıkan bu rahatsızlık, yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Varislerin oluşumunda genetik yatkınlık kadar çevresel faktörler de etkilidir. Varisi tetikleyen unsurların başında:
Tanıda İlk Adım; Fiziksel Muayene
Hastanın klinik şikayetleri dikkatle dinlendikten sonra, ayrıntılı bir fiziksel muayene yapılır. Ardından, venöz doppler ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemleri kullanılarak duruma dair net bir değerlendirme yapılır. Gerektiğinde venografi gibi ileri tetkikler de uygulanabilir.
Venöz hastalıklar ağrı, kanama ve kas krampı gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bulgulara yol açabilir. Bunun yanı sıra kozmetik kaygılar ve emboli riski de önemli sağlık tehditleri oluşturur. Bu tür komplikasyonların önüne geçmek için hastaların düzenli takibi ve erken tanı büyük önem taşır. Tüm hastalıklar gibi venöz sistem bozukluklarında da erken tanı ve tedavi, komplikasyonların önlenmesinde ve hastanın sağlığının korunmasında belirleyici rol oynar.
Tedavi, Hastalığın Evresine Göre Şekillenir
Varis tedavisinde kişiye özel bir yaklaşım benimsenir. Hastanın klinik bulguları ve görüntüleme yöntemleriyle elde edilen veriler ışığında tedavi planı oluşturulur. Hastalığın evresi, tedavi yönteminin seçiminde belirleyici bir faktördür. Özellikle endovasküler yöntemler olarak adlandırılan kapalı ameliyat teknikleri, minimal invaziv (küçük kesi) özellikleri sayesinde hasta konforunu artırır, kanama riskini azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırır.
Kapalı ameliyat yöntemleri:
Varis Tedavisinde İyileşme ve Koruyucu Önlemler
Yapılan işlemler sonrası hastanın varis çorabı kullanması ve önerilen koruyucu tedavileri takip etmesi, iyileşme sürecinin hızlanmasına yardımcı olur. Hasta kısa sürede günlük aktivitelerine dönebilir. Ancak kilo değişimleri ve sigara kullanımı gibi faktörler, varislerin tekrar oluşma riskini artırabileceğinden bu konularda dikkatli olunmalıdır.
Yaşam Kalitenizi Erken Tanı ile Yükseltin
Varis tedavisi sonrası, hastaların büyük bir kısmı bir gün içinde normal hayatlarına dönebilir ve altı hafta içinde iyileşme süreçleri tamamlanır. Ancak kronik hastalığı olan veya yaşlı bireylerde iyileşme süreci daha uzun sürebilir. Bu durum, hekim tarafından hastaya ayrıntılı olarak anlatılır.
Unutulmamalıdır ki erken tanı ve kişiye özel tedavi planı, hastalığın ilerlemesini önler, yaşam kalitesini artırır ve hastanın daha konforlu bir yaşam sürmesini sağlar.
E-Randevu
E-Sonuç
TR