AĞRI TEDAVİSİNDE ALTERNATİF VE TAMAMLAYICI TEDAVİ YÖNTEMLERİ

AĞRI TEDAVİSİNDE ALTERNATİF VE TAMAMLAYICI TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Geleneksel tedavi yöntemlerinin, günümüzdeki modern sağlık standartlarına uygun bir şekilde entegre edilip hastaların tedavisinde kullanılması, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın kapsamında önemli bir yer bulmaktadır. Bu uygulamaların temel amacı, klasik tıp yaklaşımlarına destek sağlayarak bireyleri bütünsel bir tedavi sürecine aktif bir şekilde dahil etmektir. 

AĞRI TEDAVİSİNDE ALTERNATİF VE TAMAMLAYICI TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Ağrının Sıklığını Pek Çok Faktör Etkiliyor

Ağrı, doku zedelenmesi sonucu oluşan ve organik temeli olan bir durum olmasına karşın psikososyal faktörlerden de etkilenmektedir. Ağrının sıklığı ve şiddeti hastanın genetik yapısı, cinsiyeti, sosyokültürel düzeyi, inancı ve kişilik özelliklerinden etkilenmektedir. Ağrı, süre açısından akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır. Akut ağrı üç ile altı ay içinde düzelen kısa süreli ağrıdır. Kronik ağrı ise dokuların iyileşmesi için öngörülen süre sonunda halen devam eden ağrı olarak tanımlanır. Ağrının kronikleşmesi, ilaç tedavisine yanıt alınamaması, kadın cinsiyet, kültürel ve etnik durumlar ağrıyı yönetmede kişileri alternatif tedavi yöntemleri arayışı içine sokmaktadır. 

Yaşam Kalitesini Etkileyen Unsurlardan Biri

Ülkemizde çeşitli sağlık sorunları nedeniyle alternatif ve tamamlayıcı tedavi arayışı %12.6-76 arasında değişmektedir. Ağrı, bu sağlık sorunları arasında birinci sırada gelmektedir.

Ağrı kişinin yaşam kalitesini etkileyen önemli bir faktördür. Ağrı tedavisi ile ilgilenen sağlık profesyonelleri hastanın ağrı tedavisine uyumunu artırmak amacıyla tedaviye hasta ile birlikte karar vermelidir.

Ülkemizde 2014 yılından itibaren geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ağrı tedavisinde kullanılmaktadır. Bunların en başında akupunktur, nöral terapi, proloterapi, kuru iğneleme, ozonterapi, kupaterapi, fitoterapi, refleksoloji ve hipnoz gelmektedir.

Binlerce Yıllık Tedavi Yöntemi; Akupunktur 

Akupunktur, vücutta belirli noktalara küçük iğneler veya basınç uygulanması ilkesine dayanan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi yönteminin kökenleri geleneksel Çin tıbbına dayanmaktadır. Akupunktur, meridyenler olarak bilinen vücuttaki belirli kanallarda akan qi fazlalığını azaltmayı veya tıkanıklığı açmayı amaçlar. Akupunktur uyarım sonrası metenkefalin ve B endorfin seviyesi artar, bu da ağrının azalması, kişinin rahatlaması ve sakinleşmesi açısından önem taşır.

Akupunktur, birçok farklı hastalık ve semptom için farmakolojik olmayan bir tedavi seçeneğidir. Çok sayıda bilimsel çalışmada baş ağrısı, akut veya kronik kas ağrıları, osteoartrite bağlı eklem ağrıları, miyofasyal ağrılar ve fibromiyaljide etkinliği gösterilmiştir. 

Nöral Terapi ile Kendi Kendine İyileşme Süreci

Nöral terapi, tüm ağrı ve hastalıkların tedavisinde uygulanan bütünsel bir tedavi yöntemidir. Lokal anesteziklerin cilde, dokulara, otonomik ganglionlara, sinir bölgelerine, akupunktur noktalarına, yara izlerine ve tetik noktalarına enjekte edilmesini içerir.

Lokal etkisinin yanı sıra nöral, hormonal, hücresel ve psişik olarak tüm bedenin otoregülasyonunu düzenler, bedenin kendi kendini iyileştirmesini sağlar.

Nöral terapinin en sık kullanıldığı ağrı durumları; migren ve diğer baş ağrıları, bel ve boyun fıtıkları, omuz ağrıları, tenisçi dirseği, golfçü dirseği, karpal tünel sendromu, trigeminal nevralji, miyofasial ağrı sendromu gibi rahatsızlıklardır.

Kupa Terapi (Hacamat) ile Ağrı Tedavisi

Kupa Terapisi, temel olarak yaş (hacamat) ve kuru kupa olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır. Kupalar negatif basınç oluşturarak cilde yerleştirilmekte ve cilt altına kan toplanmaktadır. Yaş kupa terapide cilde yüzeysel ince kesiler atılarak ikinci bir kupa yardımı ile kan toplama yapılmaktadır. Günümüzde vakum oluşturmak amacıyla cam, plastik ve silikon kupalar kullanılmaktadır. Kupa terapinin vücut üzerindeki olumlu etkileri genel olarak şu şekilde sayılabilir:

  • Kupa yöntemi hücreler arası mesafede birikmiş olan ağır metallerin ve toksinlerin cilt yüzeyine ve vücut dışına atılmasını sağlar.
  • Kapiller geçirgenlikte artışı sağlar.
  • Lenfatik drenaja destek sağlar.
  • İmmün sistem hücrelerinin uyarılması
  • Bağ dokusundaki toksinlerin temizlenmesi ve stazın ortadan kaldırılması
  • Nitrik oksit-beta endorfin-ACTH salınımı
  • Akupunktur noktalarının uyarılması ve blokajların giderilmesini sağlayarak ağrı üzerine etki etmektedir.

Bütünsel ve Hastaya Özel Tedavi

Kronik ağrı gelişiminde rol alan mekanizmalar bedensel regülasyon kapasitesinde bozulma ile doğrudan ilişkilidir. Tedavi yaklaşımını da buna göre bütünsel olarak planlamalı ve hastaya özel olmalıdır. Altta yatan nedenler; bağ dokusunda yüklenme, nörojenik-kronik inflamasyon, bozucu alanlar ve sonucunda normal işleyen bedensel yapının biyokimyasal ve nörofizyolojik işleyişinde ortaya çıkan süreğen değişimlerdir. Bağ dokusu, inflamasyon ve WDR nöronları kaynaklı patolojik uyarılar ve diğer nörofizyolojik nöronal ileti değişimleri çeşitli alternatif tamamlayıcı tıp yöntemleri ile yeniden düzenlenmelidir.