TÜP MİDE İLE SAĞLIKLI VE HAFİF BİR YAŞAM SİZİ BEKLİYOR
TÜP MİDE İLE SAĞLIKLI VE HAFİF BİR YAŞAM SİZİ BEKLİYOR
Obezite, 21. yüzyılın en önemli halk sağlığı problemlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, 2022 itibariyle dünya genelinde 650 milyondan fazla obez birey bulunmaktadır. Konvansiyonel tedaviler (diyet, egzersiz, farmakoterapi) her zaman kalıcı başarı sağlamadığından dolayı, bariatrik cerrahi alternatif bir çözüm haline gelmiştir. Bu cerrahiler arasında sleeve gastrektomi (SG) veya bilinen adıyla tüp mide ameliyatı, son yıllarda en sık uygulanan prosedürlerden biri olmuştur.
Mide Küçültülerek Tüp Şeklini Alıyor
Tüp mide ameliyatı, midenin büyük kurvatur boyunca uzunlamasına %75-80’lik kısmının çıkarılmasıyla yapılan kısıtlayıcı bir bariatrik cerrahi yöntemidir. Bu işlem sonrasında mide "tüp" şeklini alır (yaklaşık 100-150 ml hacimli). Tedavinin etki alanları şu şekilde sayılabilir:
Mekanik kısıtlama: Daha az hacimde gıda alımı.
Hormonal değişiklik: Ghrelin hormonu (açlık hormonu) üretimi büyük oranda azalır.
Sindirim sistemi değişiklikleri: Gıda geçişi hızlanır, erken tokluk hissi oluşur.
Tüp mide ameliyatı hem mideyi küçülterek yeme miktarını azaltır hem de vücudun çalışma şeklini (metabolizma) etkiler.
Kimler Tüp Mide Olabilir?
Hastaların tüp mide ameliyatına uygunluğu genellikle aşağıdaki ölçütlere göre değerlendirilir.
Vücut Kitle İndeksi (VKİ) Kriterleri
Vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan hastalar.
Vücut kitle indeksi 35 ve üzeri olup diyabet, hipertansiyon, dislipidemi, obstrüktif uyku apnesi gibi eşlik eden hastalıkları olan hastalar.
Vücut kitle indeksi 30–34.9 kg arası olup özellikle tip 2 diyabet gibi metabolik hastalıkları kontrol edilemeyen hastalarda seçilmiş vakalarda uygulanabilir.
Yaş Sınırı
18–65 yaş arası hastalarda güvenli ve etkilidir.
18 yaş altı bireylerde multidisipliner değerlendirme ve pediatrik onay gereklidir.
65 yaş üzeri hastalarda risk–yarar oranı dikkatlice değerlendirilmeli, kalp ve akciğerlerin fonksiyonları detaylı incelenmelidir.
Başarılı Ameliyat için Çok Disiplinli Hazırlık
Ameliyat öncesi süreç, çok disiplinli bir değerlendirmeyi içerir. Bu hazırlık süreci operasyonun güvenliğini artırır ve ameliyat sonrası iyileşme sürecini etkiler.
Psikiyatri/Psikolog: Hastada yeme bozukluğu, ağır depresyon veya psikoz gibi ameliyatı riskli hale getirebilecek durumların olmadığının kontrol edilmesi.
Beslenme Uzmanı: Diyet eğitimi ve ameliyat sonrası sürece hazırlık.
Ameliyat sonrası bakım çok kritik bir aşamadır. Beslenme süreci aşamalı ilerler ve genellikle şu şekilde olur:
Dönem
Beslenme Şekli
Süre
1. dönem
Sıvı diyet (su, et suyu, komposto)
0-7 gün
2. dönem
Püre (yoğurt, haşlanmış sebze)
2-3 hafta
3. dönem
Yumuşak katı gıdalar
3-5 hafta
4. dönem
Normal katı gıdalar
6. hafta ve sonrası
Vitamin-mineral desteği zorunludur (B12, demir, D vitamini, kalsiyum vb.)
Fiziksel aktivite ikinci haftadan itibaren yürüyüşle başlar ve zamanla artar.
Psikososyal destek ve grup terapileri önerilir.
Kilo Kaybı ve Metabolik Sonuçlar Yönünden Etkileyicidir
Tüp mide ameliyatı sonrası kilo kaybı etkileyicidir:
İlk 6 ayda %30-35 oranında vücut ağırlığı kaybı gerçekleşir.
1 yıl sonunda fazla kilonun %60-80’i kaybedilir.
Tip 2 diyabet belirtileri %60-80 oranında azalır.
Hipertansiyon kontrolü %50-70 oranında artar.
Uyku apnesi %80 oranında gerileme gösterir.
Uzun dönem başarı, hastanın diyete uyumu, egzersiz alışkanlığı ve düzenli kontrollerle yakından ilişkilidir.
Obezite tedavisinde güvenle başvurulan ve metabolik iyileşmeler sağlayan tüp mide ameliyatı, etkili bir cerrahi çözümdür. Ancak bu başarının devamlılığı, kaybedilen kiloların korunması ve olası sorunların erken tespiti için hastaların yaşamları boyunca düzenli takibi şarttır.