VÜCUDUNUZDAKİ SESSİZ MİSAFİRLER: LİPOMLAR

Oluşma Nedeni Kesin Olarak Bilinmiyor

Yağ bezelerinin oluşma nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak bazı faktörlerin lipom gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir:

• Yumuşak doku travması
• Obezite
• Yaşlanma
• Aşırı alkol tüketimi
• Karaciğer hastalıkları
• Yüksek kolesterol
• Diyabet ve genetik yatkınlık 

Vücudun Her Bölgesinde Görülebiliyor

Vücudun çeşitli yerlerinde oluşabilen yağ bezeleri, özellikle boyun, omuz, sırt, karın, kollar (koltuk altı da dahil olmak üzere) ve bacakların üst kısmı olan uyluklarda daha yaygındır.

• Yumuşak bir dokuya ve hamur benzeri bir görünüme sahip olan lipomlar, çoğunlukla cilt yüzeyinin hemen altında bulunurlar.
• Hareketlilikleri, üzerlerine yapılan hafif bir parmak baskısıyla kolayca fark edilebilir. 
• Normalde 5 santimetreye kadar olan küçük ebatlarda görülürler; ancak ilerleyen dönemlerde büyüme gösterebilirler.
• Lipomlar çoğunlukla ağrısız olsa da büyüdüklerinde yakındaki sinirlere baskı uyguladıkları sonucu ağrıya neden olabilir.

Fark Edilmeden Sorunlara Neden Olabiliyor

Çoğu lipom yavaş büyür ve genellikle hiçbir belirtiye neden olmaz. Ancak bazı durumlarda, bulundukları yere ve büyüklüklerine bağlı olarak çeşitli sorunlara yol açabilirler. Bu sorunlar genellikle lipomun kendisinin büyümesi ve çevredeki dokulara baskı yapması sonucu ortaya çıkar. Örneğin;

• Beyin içinde bulunan lipomlar çift görme, hidrosefali (beyinde sıvı birikmesi), nöbetler, işitme sorunları ve baş dönmesine neden olabilirler.
• Göğsün üst kısmındaki büyük damarlara baskı yapan bir lipom; baş, boyun ve kollarda şişliğe, ağrı ve uyuşmaya yol açabilir.
• Göğüs bölgesindeki lipomlar nefes darlığı, öksürük, kanlı öksürük ve hatta kalp sorunlarına neden olabilirler.
• Mide veya bağırsaklarda bulunan lipomlar ise karın ağrısı, bulantı, kusma ve sindirim sistemi kanamalarına yol açabilirler.

Fiziksel Muayene ile Değerlendirebilir

Doktorlar, deri altındaki lipomları elle muayene ederek değerlendirirler. Lipomlar genellikle ağrısızdır, yuvarlak şekildedir, hareketlidir ve ele yumuşak, hamur gibi bir his verirler. Daha derin yerleşimli lipomlar için ise bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi yöntemler kullanılır. Tanı konurken lipomun türü de göz önünde bulundurulmalıdır.

Tedavide Yara İzini En Aza İndiren Yöntemler Tercih Edilir

Lipomların tedavisi, lezyonun çıkarılmasından ibarettir. Çoğu lipom herhangi bir belirti vermediği ve tedavi nedeni genellikle estetik kaygılar olduğu için ameliyattan sonra yara izlerinin boyutunu en aza indiren yöntemler önemlidir.

Deri altı lipomları, kitle üzerindeki deride yapılan bir kesi yoluyla cerrahi olarak çıkarılır. Cerrahi tedavi için kullanılan bir diğer teknik ise liposuctiondır. Bu yöntem, özellikle klasik lezyon çıkarılması için çok uzun bir kesi gerektiren büyük lipomlar için iyi bir seçenek olabilir.

Derin yerleşimli lipomlarda cerrahi müdahalenin türü, lezyonun yerleşimine ve neden olduğu belirtilere göre değişir.

Genetik Yatkınlık; Ailesel Çoklu Lipomatozis (FML)

Ailevi çoklu lipomatozis (FML), kişide çok sayıda lipomun geliştiği bir durumdur. Lipomlar genellikle 30’lu yaşlarda ortaya çıkar ve 50’li yaşlara kadar sayıları artar; kollar, bacaklar ve gövdede çok sayıda beze yavaş yavaş gelişir.

Klinik tanı, ailedeki bireylerin tıbbi geçmişi ve mevcut şikayetlerinin değerlendirilmesine dayanarak konulur. Lipomların sebebi genel olarak bilinmemektedir ancak etkilenen kişinin soyağacının incelenmesi, durumun genetik olarak aktarıldığını göstermektedir.

FML Hastaları Genellikle Lipomlarla İlişkili Ağrı Hissetmezler 

FML hastaları genellikle lipomlarla ilişkili ağrı hissetmezler ve tedavinin en yaygın nedeni estetik kaygılardır. Tedavi, yara izini en aza indiren tekniklerle lezyonun cerrahi olarak çıkarılmasından oluşur. Liposuction ve bazı özel ilaçlarla yağ çözme yöntemleri de kullanılabilir.