Uyku Apnesini Tetikleyen Birçok Faktör Mevcut
Uyku sırasında üst hava yollarında tekrarlayan kapanmaların neden olduğu apne ve hipopneler (solunumun tamamen kesilmemesi ancak aldığımız hava akımının kısıtlanması) sonucunda, gece boyunca kanımızdaki oksijen düzeyinde düşme, karbondioksit ve asit düzeyinde artma meydana gelir. Bunlara bağlı olarak da geceleri sık sık uyanma, gündüz yorgun uyanma ve uyku hali, konsantrasyon eksikliği gelişir. Sıklığı erkeklerde %14, kadınlarda ise %5’tir. Erkek cinsiyete sahip olma, ileri yaş, obezite, kısa ve kalın boyun çevresi, çeşitli endokrin bozukluklar, alkol, sigara ve sakinleştirici (sedatif) ilaçların kullanımı risk faktörleridir.
Uyku Apnesinin Belirtileri Nelerdir?
Kişilerde horlama, tanıklı apne (bir yakınınızın sizde tespit ettiği nefes kesilmesi), gündüz uyku hali en sık görülen semptomlardır. Bunların yanında:
- Uyku esnasında nefes nefese kalma durumu ve aniden uyanmalar,
- Uykudan uyanınca hissedilen ağız kuruluğu,
- Baş ağrısı,
- Gündelik hayatta yaşanan konsantrasyon eksikliği de uyku apnesi probleminin sık karşılaşılan belirtileri arasında yer almaktadır.
8 Soruda Uyku Apnesi Testi
Uyku apnesi için tüm dünyada geçerliliği olan ve her harfin bir puan olarak hesaplandığı, 8 sorundan oluşan STOP-BANG isimli bir anket bulunmaktadır. Bu skorlama içerisindeki sorular şöyledir:
- Horluyor musunuz?
- Gündüz uyku hali/gün içi uyuklama var mı?
- Tanıklı apne mevcut mu? (Bir yakınınızın sizde tespit ettiği nefes kesilmesi)
- Hipertansiyon hastalığınız var mı?
- Vücut kitle indeksiniz 35 kg/m² üzerinde mi? (Özetle obeziteniz var mı?)
- 50 yaş ve üzerinde misiniz?
- Boyun çevreniz kadınlarda 41 cm ve üzerinde, erkeklerde ise 43 cm ve üzerinde mi? (Özetle boynunuz kalın mı?)
- Erkek cinsiyetine mi sahip siniz?
Eğer bu sorulardan 3 veya daha fazlasına evet cevabı veriyorsanız uyku apnesi için yüksek risk taşıyorsunuz demektir. 5 veya daha fazlasına ise evet cevabı veriyorsanız riskiniz çok yüksektir ve göğüs hastalıkları hekiminize uyku apnesi hastalığı açısından değerlendirilmek üzere başvurmanız gerekmektedir.
Birçok Sağlık Problemini Beraberinde Getiriyor
Uyku apnesi hastalığına sahip olan ancak tanı konulmamış ve tedavi edilmemiş kişilerde, sağlıklı bireylere göre birçok rahatsızlık daha sık görülmektedir. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Hipertansiyon
- Kalpte ritim bozukluğu
- Kalp krizi
- Kalp yetmezliği
- Erektil disfonksiyon (sertleşme bozukluğu)
- İnme
Tanıda Kullanılan Yöntem: Uyku Testi
Uyku apnesinin tanısında esas yöntem, halk arasında uyku testi olarak bilinen polisomnografidir. Uyku sırasında kişilerin gece boyunca, çeşitli elektrotlar bağlanarak uyku aktivitesinin kaydedilmesi ile elde edilen verilerden oluşur. Hastalar yeterli teknik donanımlı, tercihen ses yalıtımı iyi ve video görüntülemenin bulunduğu tek kişilik odalarda bir gece süreyle yatırılır. Horlama boyun üzerine yerleştirilen küçük bir mikrofonla kaydedilir. Parmak üzerine yerleştirilen bir cihazla kişinin oksijen değeri ve kalp hızı verileri kaydedilir. Kişinin solunum çabası, obstrüktif (tıkayıcı) apnede karın ve göğüs çevresine kuşak şekilde sarılan elektrodlarla anlaşılır. EKG kaydı ile kalp patolojilerin varlığı belirlenir. Apne sırasında kalp hızı genelde yavaşlar, apne sonrası dönemde ise hızlanır ve ritim bozuklukları görülebilir. EMG kaydı ile bacak hareketlerinin varlığı değerlendirilir. Kişinin test boyunca yatış pozisyonu da solunum kesilmesini etkileyeceğinden bunların da ölçümü yapılır. Özellikle sırt üstü yatış pozisyonunda apne ve oksijen düşmesinin, yan yatışa göre en az 2 kat daha fazla olduğu bilinmektedir.
Kilo Kaybı ile İlk Adım Tedavi
Uyku apnesinin başlıca nedenlerinden birinin obezite olması sebebiyle hastalara öncelikle diyetisyen kontrolünde kilo kaybı önerilmektedir. Ayrıca uyku apnesinden şüphelenilen ve uyku apnesi tanısı konulan kişilerde kulak burun boğaz muayenesi önem arz etmektedir. Burada KBB görüşü istenir. Uygun endikasyon saptanması halinde KBB tarafından cerrahi seçenekleri değerlendirilir. Bu tedavi seçeneklerinden bazıları şunlardır:
- Geniz Eti Ameliyatı - Burun Eti Küçültme Ameliyatı - Bademcik Ameliyatı
- Septum Deviasyon (Burun Kemiği Eğriliği) Ameliyatı - Küçük Dil (Uvula) Küçültme Ameliyatı
CPAP Cihazı ile Apnelerden Kaçınmak Mümkün
Uyku apnesinin temel tedavisi halk arasında apne önleyici cihazlar olarak bilinen CPAP cihazının kullanılarak hastanın uyku süresince apnelerden kaçınmasını sağlamaktır. Uyku apne tanısı konulduktan sonra kişiye özel ve apnelerini engelleyen uygun basınç belirlenir ve CPAP cihazının raporu hastayı takip eden göğüs hastalıkları hekimi tarafından düzenlenir. Bundan sonra ise hastalar belirli aralıklarla takibe alınır. CPAP cihazının kullanımı ile çok kısa süre içerisinde uyku apnesine bağlı gelişen semptomlardan olan horlama, apne, gündüz uykululuğu, gün içi konsantrasyon kaybında belirgin düzelme görülür ve ayrıca uyku apnesinin uzun dönemli komplikasyonlarından olan hipertansiyon, kalpte ritim bozukluğu, kalp yetmezliği, kalp krizi, inme ve erektil disfonksiyon (sertleşme bozukluğu) gelişme ihtimalinde ciddi azalma görülmektedir.